Perşembe, Nisan 28

İlkbahar/yaz Sezonu Must Havezzz!!!

Son zamanlarda en çok bayıldığım ayakkabılardan biri Toms, hem çok rahat hem herşeyle kolaylıkla uyum sağlıyor. Geçen sezon çoğu kişinin ayağında görmüştük ama hala bir tane satın almadıysanız haftaya Vakkorama'ya bir uğrayın. Yeni sezon ürünler geliyor. Favorilerimden bir kaçını sizle paylaşıyorum. Bunları Türkiye'de bulabilir miyiz, hiç sanmıyorum :)



 



Herve Leger'in yarattığı bandaj modası ayakkabılara da yansıdı. Bunlarda Toms'ların kışlık sezonundan. Bunları daha çok seviyorum. Önümüzdeki kış yeni Ugg olarak herkesin ayağında göreceğimizden şüphem yok.




 

Gelelim ikinci favorime; Converse'lerden sonra bizi en çok mutlu eden şey şüphesiz Superga'ların geri dönüşü oldu.  Bilstore, Beymen, Jeans Lab'de bulabilirsiniz. Renk renk, cıvıl cıvıllar sizce de bir türlü ülkemize gelemeyen baharı yansıtmıyorlar mı?


 





Salı, Nisan 26

Stylogami®: Kat Kat Giyinme Sanatı #3..

Biraz güneş gördük, hemen şımardık. Güneş var ama genede üşüyoruz tabi ki. Kazağımızı, ugglarımızı
 giydik; güneşin kemiklerimize işleyen enerjisini sonuna kadar içimize çektik.


 


Stylogami®'ye gelecek olursak; geçtiğimiz sezondan beri her yerde karşımıza çıkan mini etekleri, uzun kazak veya bol kısa elbiselerin altına giymeyi çok seviyorum. Özellikle Matthew Williamson'ın H&M için yaptığı bu kazak favorim, renkler, şekiller harika. Üstüme aldığım salaş hırkayla da yeni deyişle -özenilmemiş bir style- yarattım :)

 

Kazak// H&M, Etek// H&M, Hırka// Armani, Ayakkabı// UGG

Pazartesi, Nisan 25

Ooo La La Carpe Diem Baby!


Hani şu karmaşık kadın beynimizle yıllardır erkekleri anlamaya çalışıyor, onların hareketlerinin altında neler yattığını çözebilmek için kendimizi paralıyoruz ya boşa uğraşıyoruz. Çünkü erkek beyni bizim düşündüğümüz gibi işlemiyor. Onların hareketlerinin altında bizimkiler gibi binlerce şey yatmıyor. Davranışları oldukça düz bir mantıkla ilerlerken, söyledikleri sözlerin altında hiçbir zaman bizimkiler gibi farklı alt metinler olmuyor.

Onların düşünce sisteminde bizimki gibi manyak labirentler, kıvrımlı sinir bozucu yollar ve anormal çıkmaz sokaklar yok. Aksine düşündükleri ve hissettikleriyle yaptıkları arasında sadece dümdüz bir çizgi var. Dümdüz ve kısacık bir çizgi… İşte hepsi bu!

Yani bir erkek o an bize ilgi göstermek isterse gösteriyor, istemezse göstermiyor. Bize karşı aşkı hissederse yaşıyor, artık hissetmediğini düşündüğü an çekip gidiyor. Geri dönmek isterse dönüyor, istemezse dönmüyor. Ne geçmişi sorguluyor ne de geleceği, sadece o an ne hissediyorsa onu yaşıyor. Yani, O La La, Carpe Diem Baby!


Peki biz napıyoruz? Her defasında aynı hataya düşüp her şeyi didik didik ediyoruz, saç baş yoluyoruz, tırnaklarımızı yiyoruz. Ve olayları her defasında trajik hale getirip bide üstüne bunlara inanıyoruz.

Mesela yeni tanıştığımız biri bizi ertesi gün aramıyorsa; ne o erkeğin başına bir şey gelmiş oluyor, ne toplantısı çıkmış, ne şarjı bitmiş oluyor ne de telefon numaramızı kaybetmiş. Sadece aramak istememiş ve aramamış oluyor. İşte bu kadar basit!

Ama biz napıyoruz bunu kabullenmiyoruz, kabullene-mi-yo-ruz! Ve bir erkek beyninin sakin işleyişinin aksine, biz her seferinde kendimizinkini “niçin”lerle doldurup taşırıyoruz.

“Niçin beni kıskanmıyor?”, “Niçin aramıyor?”, “Niçin beni terketti?”, “Niçin böyle davranıyor?”...

“Niçin durup dururken mesaj attı?” “Niçin beni aradı?” “Niçin bana karşı bu kadar iyi?”…

“Bi’ dur be kadın bi’ dur sorgulama artık! O an öyle istedi ve yaptı, öyle hissetti ve yaptı, olay bu kadar basit!” demiyoruz. Ve kendi küçük kuş beynimizin bizi her defasında yiyip bitirmesine izin veriyoruz.

Bravo bize!

Peki onların bu kadar düz mantık olduğunu kabullenip de artık hiçbir şeyi sorgulamadan, üzülmeden, kırılmadan onlar gibi yaşayabilir miyiz dersiniz? Cevap açık değil mi?
Yaşayamayız, yapamayız. Bu imkansız. Yaradılışımız böyleyken biz kadın milleti düşünüp sorgulamadan duramayız.
Öyleyse yapacak bir şey yok…

Seni versinler ellere, beni vursunlar, sana carpe diem’in tatlı yolları, bana kuruntular…

Ne de olsa erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten…

Perşembe, Nisan 7

Hediyelerle geri döndük!!!

 

Nisan ayında hediyeleriniz Pinkylola'dan!!! Kazanmak için yapmanız gereken facebookta bulunan Pinkylola ve NuoVecc sayfalarını like etmek, bloglarımızı izlemeye almak. Yorum bölümüne isminizi ve mail adresinizi de yazmayı unutmayın!
Yapılacak çekilişle Pinkylola tasarım 3 adet yeni sezon yüzük, 1 adet çanta, 1 çift küpe ve 2 sürpriz hediyemizden birini veriyoruz! Hadi hemen tıklaa, kazan!!!






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...