Salı, Kasım 30

Yaptım Olacak!


Ben ilişki doçenti duyguycl,
Burası İstanbul'un göbeği,
Burada 3100 deneklik bir 'Hayallerin erkeği üretim ve yaşam merkezi' kuruyoruz.
Burada her seçeneğe göre erkek üretilecek, içinde golf oynayan erkek dahi olacak.
Hep hayal ederdim partnerini aldatma planlari yapmak yerine 10.kattaki bahçesinde organik domates yetiştirmeyi hayal eden erkek olur mu diye?
Yaptım olacak!
Çünkü bu devirde arızalı tiplerden usanmış her kadın, adam gibi bir adam bulmayı hakediyor!
Erkekler yalancıdır, aldatır dediler.
Erkeklerin gözleri dört döner, bağlılık onlara göre değil dediler.
Erkekler kalp kırar, onlara güven olmaz dediler.
Burada güven var, sadakat var, dürüstlük var.
Çünkü burada yeni bir yaşam olacak.
Üstelik erkekler; yakışıklılığını Brad Pitt'ten, karizmatik duruşunu Kenan İmirzalıoğlu'ndan, espiri yeteneğini Cem Yılmaz'dan, latin kıvraklığını Ricky Martin'den, ciddi duruşunu Mehmet Aslantuğ'dan, olgun muzipliğini George Clooney'den, etkiyelici bakışlarını Kıvanç Tatlıtuğ'dan, vücut yapısını Mario Lopez'den, sportmen ruhunu David Beckham'dan almış olacak.
Üstelik bu yeni projemizde 10 bin lira peşinat veren herkes, bu erkeğin sahibi olacak,
İnşaata başladık bile!...

Pazartesi, Kasım 29

H&M 4 Aralık'ta İstinyepark'a açılıyor!!!!

H&M sonunda geçtiğimiz ay İstanbul Forum'da sevenleriyle buluşmuştu. Bir güzel haber daha geldi İstinyepark'ta bu haftasonu bir H&M daha açılıyor. Diğeri gibi kalabalık bir alışveriş maratonu bizi bekliyor diye düşünüyorum. Alışveriş durumunu canlı canlı Twitter'dan (@NuoVecc_Fashion) gözlemleyebilirsiniz.Yeni mağazaların nerelerde olacağını öğrenmek için de blogumu takipte kalın. İyi alışverişler:)
İstanbul Forum'dan sonra H&M İstinyepark'ta ilgilenenlere duyrulur:)

Cuma, Kasım 26

Gezdim Gördüm Giydim'de bu hafta!!!

     
Sizle bu hafta ofisimizde yaptığımız çekimi paylaşmak istiyorum. Rahat bir tercih olmakla birlikte, ofis ortamına uygun olsun diye ceket ile biraz ciddiyet kattık:)  Yüzükler resimde fazla anlaşılmasa da 3ünü ayrı ayrı her parmağımıza taktık. Yırtık jean arayanlar Guess, Mango ve Twist'e uğrayabilirler.


Ceket// Vintage Milano  NuoVecc by Zeyn Soylu, t-shirt// Topshop, jean// Bershka,  canvas ayakkabı// H&M,             kolye// Forever 21,  yüzükler// Euromoda

Çarşamba, Kasım 24

Sezon trendi oje renklerimizi açıklıyorum!

 Şu aralar herkesin elleri çamura bulanmış gibi. Kesin sizde böyle bir görüntüye rastlamışsınızdır. Bu görünümü beğenen var mı aslında pek emin değilim. Ama beğenmeyenler için bir müjdem var. Önümüzdeki sezon bütün eller çiçek açacak. Tırnaklar açık mavinin huzuruyla içimizi aydınlatacak. Mavinin her tonunun kullanılacağı bir sezon bizi bekliyor. Şimdiden yapın modanın gerisinde kalmayın:)

Chanel açık mavi oje Sevil, Tekin Acar'da 59 TL. Benzerini Pastel ve Flormar satan yerlerde de bulabilirsiniz.

Sezonun bir diğer rengi ise gri ve koyu mavi. Grinin en güzel tonunu Golden Rose 212 yakalamış. Denemenizi tavsiye ederim. Ayrıca renk seçeneği giderek arttığından kıyafetinizle aynı renk oje sürmek daha da kolaylaşıyor.

Pazartesi, Kasım 22

Acıların Kadınıyız!

Biz acıya dayanıklı doğmuyoruz aslında, acıya dayanıklı oluyoruz. Ve bunu kendimize biz yapıyoruz.

Kaçımız zamanında karşılıksız aşkların peşinden anlamsızca koşturup harap olmadı, üstelik adı üstünde o aşklar karşılıksızdı hiç var olmadı! Ya da hangimiz başı sonu belli olmayan ilişkilerin içine kendini atmadan durabildi, başı belli olmayan şeyin sonunu kendine göre hayal edip gerçekleşmediğini görünce kahrolmadı? Birinden ayrılmayı doğru zaman ve doğru şekilde becerebilenimiz var mı? Hangi an olursa olsun beceremediğini hissedip, ‘yanlış zaman, yanlış insan’ şarkısını mırıldanarak boynu bükük dönemler geçirmeyenimiz oldu mu hiç?

Hangimiz bize zarar veren erkeği hiç düşünmeden sollayarak yoluna devam edebildi? Çoğumuz o erkeklerin arkasına takılıp peşlerinden sürüklenmedik mi? Ya da hangimizin zaman kaybı olduğunu bir kez bile düşünmediği ilişkileri oldu? Zaman kaybı dedik çünkü böylesi içimizi daha çok acıttı. Onu kaybetmenin telafisi her zaman bir başkasıyla mümkündü ama giden zamanı geri getiremezdik. Böylece bünyeye bir tutam daha acı eklemek için giden adama değil, giden zamana ah ettik daha da kötü hissettik.

Peki aldatılma sonrası boynuzlarını itinayla cilalayıp etrafa hiç bir şey yokmuşçasına gülücükler saçma oyununu oynamayanımız var mı, bu içi dışı bir olamama haliyle dengesi şaşıp, iflah olmaz intikam alma hissiyle yanıp yanıp tutuşmayanımız? Çünkü intikamı nefret ateşledi, ateşi de yine acımız körükledi.

Hiç mi bir daha asla yeminleri ettikten sonra onları bozup, bir de o sözleri söyleyen biz değilmişçesine hiçte bozuntuya vermeyip kendimizi ateşe atmadık? Ya da nasıl oldu da bile bile olur olmaz aşklara sürüklenip, sırf bu yüzden olur olmaz durumlarda kalıp acı içinde kurtulmaya çalışmaktan kendimizi alamadık?

Kaçımız başkalarının verdiği bilgece öğütleri kendi üzerinde itinayla uygulayabildi? ‘Dediklerimin arkasındayım ama yaptıklarımın hiçbir zaman arkasından olmadım ki’ misali kendi söküğümüzü dikemediğimiz milyonlarca an olmadı mı? Ve kendi kendimize sırf bu yüzden acıdığımız?

Aramızdan kim bir erkeği olduğu gibi kabul edebildi, değiştirmeye çalışmadı, bir erkeğin neyse o olacağının bilincindeyken bunu görmezden gelip kendini harap etmedi? Ya da hangimiz erkeklerden defalarca ağzı yanmışken, erkeksiz zamanlarına şükredip oturabildi sadece keyfine bakabildi, yalnızlığından dem vurmayıp, ‘yalnızım dostlarım yalnızım yalnız’ diye şikayetçi olmayıp, içinde bulunduğu durumun keyfini adam akıllı çıkarabildi?

Peki kaçımız hiçbir şeyi dert etmeden yoluna devam edebildi? Dününü, dünde kalan hatalı aşkları ve yarınında neler olabileceğini kafasında kurmadan rahat rahat yerinde oturabildi?

Birimizin de kendini bir kez olsun belirsizlikler içine atmadığı bir hikayesi oldu mu? Yaşadığının ne olduğunu bilemediği, ilişkisinin adını koyamadığı, sevilip sevilmediğini anlayamadığı, en olabilir erkekleri elinin tersiyle itip, en olmayacakları hayatına dahil edip sonra da dizlerini dövdüğü anlar gibi, en belirsiz, en sinir bozucu durumların içinde kendini bulmayanınız oldu mu hiç?

Olmadı değil mi? Bunlardan çoğu hepimizin başına en az bir kez geldi. Çünkü bunları kendi başımıza özene bezene kendimiz getirdik. Bazen bir hayale kapılıp kendi düşlerimize inandık, bazen o hayal gerçek oldu sanıp sonunda hüsrana uğradık. Bazen çok severken sevilmediğimizi anladık, bazen başka aşklara yelken açan sevgililerimizin arkasından baka kaldık. Yani mantığımız bize ne derse önce özenle dinledik sonra gittik tersini yaptık. Çünkü kaşınmadan edemedik, acı çekmeden duramadık, oturduğumuz yerde kalamadık. Bir kere acıyı tattık mı onsuz yaşayamadık, acıyla beslendik, acıyla doyduk. Ortadaki gerçekler aşikarken biz onların karesini alıp üçle çarpıp kendimizi kat kat acıya boğduk. Dalgalandıkça durulduk, olmayacak adamlara vurulduk, bazen de kendi yağımızda kavrulduk, tüm bunları yaparken de içlerine bir tutam acı koyduk.

Söylüyorum size biz acıya dayanıklı doğmadık, kendi kendimizi acıya dayanıklı yaptık ve bunu yaparken de acıya bağımlı bir hal aldık. Çünkü kendimizi durduramadık, mutlu mesut yerimizde oturamadık, avuçlarımız hep kaşındı, kaşındıkça da biz gidip acı çekebileceğimiz olayların içine daldık. Maceradan maceraya atıldık, boyumuzdan büyük aşklara kapıldık, kalbimiz kırıldı ağlamaktan katıldık, düşündük taşındık, nasıl olur deyip şaşırdık hatta düşünmekten aşındık. Peki kötü mü yaptık?

Hayır hiçte kötü yapmadık! Bu sayede her şeyi taa dibine kadar yaşadık. Mutluluğun da en tepesine çıktık, üzüntünün de en dibine vurduk. An geldi tedbir insanı olduk, an geldi şuursuzluktan kavrulduk. Bazen turnayı gözünden vurduk, bazen olur olmaz aşklara tutulduk. Hayatımızın rengi de buradan geldi zaten, bu sayede yaşadığımızı anladık. Yani biz kadın milleti acı çekmeden duramadık, duramadıkça acıya alıştık, alıştıkça tatlı anların keyfine erkeklerden daha çok vardık.

Fazla söze gerek yok ne demek lazım o zaman?

Yaşasın Mazoşizm!

Perşembe, Kasım 11

Kate Bosworth is on fire with Proenza Schouler..

 Dress with black stripe, black shoes and black clutch. Kate is looking hot in orange Proenza Schouler.

Street Lookzzz...

Deri mont, jean ve babetler; casual look için ihtiyacın olan herşey burada..
Nişantaşı, İstinyepark ve Ankara Panora AVM'de yeni açılan  Burberry 'de botları, Nişantaşı'na yeni açılan Chanel mağazasında benzer çantayı, Kanyon Harvey Nichols'da Tory Burch babetleri bulabilirsiniz. Ayrıca Zara ve Mango' ya da daha hesaplı seçimler için göz atmanızda fayda var. Geçen gün gördüğüm çok şık bir  Tory Burch babetin internet üzerinden satışı için de http://www.babetim.gen.tr ye göz atın derim.
Gri ve beyaz bütünlüğü harika yakalanmış, üstüne bir de sezon hiti Burberry Prorsum botlar. Chanel çantanın da bütünleyiciliğini unutmayalım.

Daria Werbowy 'nin desenli şalının benzeri Massimo Dutti'de bulunmakta.

Çarşamba, Kasım 10

Kate Topshop'a veda ediyor:(

Kate Moss'umuz Topshop için yaptığı line'a ne yazık ki veda ediyor. Geçtiğimiz günlerde son koleksiyonunu tanıtan ünlü modelin şimdi hangi markayla çalışacağını merak içinde bekliyoruz.

Blake Lively ve Jessica Biel Dantellere Büründü!!!

 Sezonun en hiti olan dantel akımına Blake Lively'de kendini kaptırmış görünüyor. Aslında dantelin gri yorumu Blake'le birlikte daha da yıkılıyor. Müthiş!

Jessica Oscar de la Renta elbisesinin içinde ışıldıyor..

Re-design for Italian Flag...

Our lovely designers made a version of Italian flag. If you're heading to Rome, have a look at it.
Roberto Cavalli




Etro

Missoni

Moschino

Salı, Kasım 9

2. Deri'm!!!

Deri pantolonumu nasıl nerde giyeceğim diyenlere birkaç görünüm..Sizde eminim kendinize uyarlayacak bir şeyler bulursunuz. Benzer görünümü yakalamak için Stradivarius, Zara, Twist, Massimo Dutti, Uterqüe, Beymen Blender, V2K'ye uğrayabilirsiniz.

Biraz cesaret, üstünüze giydiğiniz mor renkle siyah deriniz daha da çarpıcı olacak!

Ceketteki deri detayı ile Kate Moss her zaman ki gibi muhteşem!

Sarı siyah bütünlüğü ile sofistike bir görünüm için her şey tamam..

Vatkalı ceket+ kırmızı clutch+deri pantolon= 10
Elle McPherson her zaman ki güzelliğini bu sefer deri pantolunu
ve salaş gri hırkasıyla taçlandırmış.



Sezonun trendi cigarette pantolonun deri yorumu bence muhteşem!

Olivia bu işi çok iyi yapanlardan. Bottie ve ceketin renk uyumu araya siyah pantolon alsa da gayet stylish görünüyor.

Clutch's everywhere!!!

Red tango and green inspiration...
This Malababa Bag metal detailed is looking great with camel coat.

Vintage clutch is having a romantic dance with the rings..

Cuma, Kasım 5

Lanvin for H&M...23 Kasım'da Istanbul Forum'da görücüye çıkıyor!!



Bu güzel tasarımlar için bütün yollar İstanbul Forum'a çıkıyor...

Fashion Week Bottiess..

Alexander McQueen botties are so fashionable
and fits with everything.
101 Dalmatians!

 
Camel Trophy!
Stella McCartney bag with Bionda Castana boots attached forever..


Sweet like sugar! I wanna wear them all..

Perşembe, Kasım 4

Few things that I wanna share from Milan Fashion Week..

I like this Alexander McQueen clutch a lot, actually I adore it.. With the bracelets and ring making the details whole again..
I think this is the look of Milan Fashion Week. The clucth and the details of the dress is great. Orange and turquoise is the perfect match. Like hot as fire, calm as sea.

Matthew'cım cnm bnm ne güzel düşünmüssün yine:)

Matthew Williamson yine süper bi tasarımla karşımızda... Elbiseyi çok beğendim paylaşmak istedim. Herznmki çizgisinden ayrılmayan tasarımcımız cep detayına biraz da taş ekleyerek güzel bir straplez parça yaratmış.Elbise bir sürü renk barındırdığından çanta ve ayakkabı seçiminde özgürsünüz. Gene beğendik yine beğendik hep beğeneceğiz sanırım.. Seni seviyoruz Matthewwww wuwuwwuuwww:) 
Matthew Williamson tasarımlarını Harvey Nichols'da, hesaplı seçimler için benzerini Cevahir Debenhams ve Vera Moda'da bulabilirsiniz.

Gururumuz Ferzan Özpetek..

Bu ay Vogue Italia'da çokkk seviğimiz yönetmenimiz Ferzan Özpetek'e yer verilmiş. Bende bunu sizle paylaşmak istedim çünkü kendisini hem çok seviyoruz, hem filmlerine bayılıyoruz, İtalya'da yaşamasını bir de üstüne Roma'da ikamet etmesini hiç söylemiyorum zaten. Her türlü desteği ve övgüyü fazlasıyla hakediyor.

Çarşamba, Kasım 3

Alber Elbaz yaptığın güzellikler hiç bitmezzzz...

Eteğin beyaz olması kendini daha çok belli etmiş çok güzzel..

Sanırım koleksiyondaki favorim kesim renk mükemmel..

Nar çiçeği ve turkuaz işte budur!!

Mor volanlar menekşe gibi, ayakkabıları da es geçemeyeceğim..

Sen ne biçim bişeysin böyle uzaydan mı gelsin doğru sölee..

Oyun Başlasın!

Evet beyler haklısınız, uslu, sessiz, aklı başında tabiri caizse evlenilecek kız kalmadı, peki niye kalmadı biliyor musunuz? Çünkü siz her ela gözlü çöl ahusunu elde edilecek kız olarak gördünüz hatta kahve, yeşil, mavi gözlüleri de! Ve her birinin ruhunda sinir bozucu, isyan ettirici izler bıraktınız. Önce korunaklı cam fanuslarını yıktınız sonra da dünyanın en saf, en temiz, en iyi kalpli kızı arayışına girdiniz. Ne iyi ettiniz!
Biz baktık ki, kendimiz gibi olmak gereğinden fazla hasar bırakabiliyor, düşündük taşındık sizi taklit etmeye karar verdik. Kimimiz sizin oyunlarınızda çok başarılı olduk, elinizi görüp sizi bile yendik kimimiz de yola daha yeni çıktık.
Mesela biz aldatmayı sevmezken, o kadar çok aldatıldık ki “aldatmakta güzel bir şey herhalde” diye düşünür olduk. Kimimiz yaptı, kimimiz sadece aklından geçirdi ama herkes çokça sorguladı.
Bizler yalandan nefret ederken sizlerin o kadar çok yalanını yakalar olduk ki saflık üniversitesi mezunu bünyemize yalan ve yalancılık sanatı yüksek lisansı yaptırıp size sizin yalanlarınızla karşılık vermeye başladık.
Ya da biz insanları kolay kolay terk edemez, nedensiz çekip gidemezken, ilişki kesme, aşkı bitirme konularını dan dun yapabilmeye başladık çünkü böyle gördük böyle taklit eder olduk.
Hiçbirimiz yapımız gereği yarınını düşünmeden edemezken, hepimiz birden “heeey anını yaşa, yarını yarın düşünürsün yeaah” felsefesini yaşamaya başladık çünkü sizin öyle yaptığınız için asla incinmediğinizi gördük.
Hatta bayrağı sizden devraldık seçme hakkımızı kullanmaya başladık. Gidip istediğimiz adamı biz elde etmeye çalıştık, taktik yaptık, fır döndük.
Yani biz sizin sahip olduğunuz bütün “karşı cinsle iletişim ve ilişki kurma” donanımınızı kendimize uyarlayıp kullanmaya başladık. Yani sizi sizin silahınızla yenebileceğimizi fark ettik, uyanıklık ettik. Yani dengeler değiştikçe artık sizin işiniz bizden daha zor, şimdi ilişkiler için biraz da siz çabalayıp ter dökeceksiniz. Biz artık isteyene canımız fedayken, istemeyene yol yakınken elveda deriz.
Oyunlarınıza oyunlarımızla karşılık veririz. Gerektiğinde susar, gerektiğinde sesimizi yükseltiriz. Biz var ya biz artık felaket şeyleriz!
Aslında itiraf etmeliyim ki siz bulamasanız da biz hala temelde o saftirik kızlarız. Tek farkımız zaman içinde mutasyona uğrayıp bukalemun özelliği edinmemiz. Artık istediğimiz kişiye istediğimiz karakteri gösteriyor, ağlayıp zırlayıp üzüleceğimiz varsa da bunu kendi içimizde halledip anında örtbas edebiliyoruz. Yani amazonlar asla ağlamaz diye bir kural yok aslında, ağlar da canı isterse belli eder, isterse belli etmez artık. Yani canı isterse gelir, isterse gider, isterse seçilir, isterse seçer, isterse vardır, isterse yok. Yani siz bizi fark etmeden birer TESTERE ordusu haline getirdiniz. Tebrik ederiz!
Bu durumda “Tebrikler ve oyuna hoş geldiniz beyler. Sizinle tıpkı bizle oynadıklarınız gibi bir oyun oynamak istiyoruz. Yalnız belirtmeliyiz ki bulmacayı çözüp bizi elde edebilmeniz için yalnızca 2 saatiniz var. 2 saat sonra sizin oyunlarınız sizi yok ederek hayatımızdan sonsuza dek temizleyecek. Öyleyse, oyun başlasın!”

Lanvin'in H&M için tasarımları süperrr!!!

Salı, Kasım 2

H&M

 
Sonunda beklenen oldu H&M kasımda nihayet aramızdaaa olacakkkk!!! Modayla en alakasız kızların bile duydun muu aaaa H&M açılıyomuş dediğine şahit oldum. İçimden amann nee anlıyosunuz siz sanki yaa modadan, duymuşsunuz bir yerden aman öle aman şöyle diye hava olsun torba dolsun arkadaşlarına söylüyorlar işte. Nese onların hiç bir zaman cesaret edip giyemeyeceği ya da onlara hiç yakışamayacak olan parçalar var da Allah'tan rahatız diyerek. Esas bu işten anlayan moda severler size sesleniyorum. Lanvin'in H&M için tasarladığı parçalar muhteşem. Öncekileri takip ettiniz mi bilmiyorum ama Matthew Williamson' la yarışır durumdalar. Hatta Alber'inkiler daha da hoş. Şuan resimlerine bile bakarken sanki beğendiğim çocuğu görmüşüm gibi içimde kelebek etkisi yarattı. Saçma olduğunu düşünebilirsiniz ama gerçekten öyle tam bir arzu nesnesi benim için. Hani çocukla karşılaşmak için onun gittiği yere gider kafamızı horoz gibi dikip bakarız ya ortama geldi mi gitti mi acaba diye; websitelarda dolaşırken aynen öyleyim. Oraya buraya bağlantılı yerlerde geziniyorum ki karşıma çıksın bir daha bakiyim, bir daha başka bir detayını inceleyeyim istiyorum. Bilmiyorum görün bakın sizde inceleyin belki sizde de aynı etkiyi yaratır. Hayatınıza küçükte olsa bir heyecan getirir ne dersiniz...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...