Cuma, Aralık 31

Gezdim Gördüm Nişantaşı'da Gezerken Ne Giydim?

 
 Sorarım size Nişantaşı'na kırmızı halılar serilir de biz gezmez miyiz üstünde?
Güneşli çok keyifli ve güzel bir gündü kahvelerimizi içtikten sonra biraz da butiklere baktık. Neler indirimde, yeni sezona neler gelmiş bir kolaçan ettik.




Böyle güneşin göründüğüne aldanmayın gayet soğuktu. Ama gezmekten vazgeçmedik:)

 
Palto // Zara, Çanta // Milan, İpek fular // Milan, Eldiven // H&M

Matchbox Vintage Boutique Yılbaşı Partisi!

Geçtiğimiz cumartesi Cihangir'de bulunan Matchbox Vintage Boutique'de yılbaşı partisi vardı. Kafedan'nın sokağında bulunan butikte benimde yurtdışından getirdiğim NuoVecc adlı markama ait ürünler bulunmakta. Vitrinde gördüğünüz elbise 1950'lerden kalma Milano'dan aldığım çok özel bir parça. Bunun gibi daha bir çok farklı ve size özel ürün Matchbox Vintage Boutique'te.

Türkiye'deki vintage ve secondhand  kavramına yeni bir soluk getiren butiğin sahibeleri, aynı zamanda çok sevdiğim arkadaşlarım tatlı Verda ve Saba partiye katılanlarla ilgilenirken.. 
Hepinizi %25 Yılbaşı indirimi bitmeden Matara Sokak Cihangir'de bulunan Matchbox'a bekliyoruzzz..
Size sağlıklı, mutlu, aşk dolu bir yıl diliyorlar!!!

Galata Moda'da neler oldu?

Geçtimiz hafta Tepebaşı'nda gerçekleşen Galata Moda haftası renkli görüntülere sahne oldu.
 Kapıda bizi karşılayan Posta Bandosu enerjimizi arttırdı.

 
Galata Moda'nın öne çıkan tasarımcılarından Janucha by Jale Hürdoğan'ın standına uğradık. Galata Moda'ya özel koleksiyonuna göz attık.

 
Birbirinden güzel tasarımları Galata Moda'da göremedim diye üzülmeyin çünkü Jale'nin Ihlamuryolu Nişantaşı'nda bulunan butiğinde tasarımlarını hem de yılbaşı indirimiyle bulabilirsiniz. Bu arada Janucha'da kişiye özel tasarımların yanı sıra vintage kıyafetler de satılmakta. Ürünler bitmeden bir an önce uğrayın derim:))


İçeride bulunan Kahve Dünyası'nda müzik eşliğinde Bahar Korçan'ı dinleyip, tasarımları değerlendirdik. Neşeli Posta Bandosu atmosferi canlandırmaya devam etti.


Bir daha ki Galata Moda'da görüşmek üzere!

Çarşamba, Aralık 29

Nişantaşı'dan çok güzel bir düğün geçti!

 
Gördünüz mü bilmiyorum ama geçtiğimiz haftalarda Nişantaşı'na kırmızı halılar serdiler, etrafı süslediler. Bu şenlikli görüntülere yaraşır bir de Abdi İpekçi caddesinden kız alma gerçekleşti. Bende bu güzel anları sizlerle paylaşmak istedim. 

Kızımız evden çıkarken, kırmzı halı üstünde arabalar beklemekte.

       Davullar, zurnalar eşliğinde kızımız arabaya binip hazırlıklarını yapmaya gitti. Güzel ve bir o kadar da duygusal anlar yaşadık. Herşey çok hoş görünüyordu. Çiftimize bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz!!!

Pazartesi, Aralık 27

Ayakkabı Kadar Sevdiğin, Başka Ne Var Bildiğin?

Tüm kadınlar ayakkabılarına bir şekilde değer verir. Kimi kadın onlara tapar, kimi onlardan koleksiyon yapar, kimi rahatlığına, kimi şıklığına, kimi modeline, kimi rengine bakar ama her kadın özünde ayakkabılarını sever, özen gösterir, ayrı bir yere koyar. Ayakkabı değerlidir ve kadınların ayakkabılarına olan bağlılığı oldukça fazladır. Eminim ki her kadın gibi senin de ayakkabılarınla olan ilişkin özeldir ve onların yeri ayrıdır. Hepimizin bu obsesif halinin nedeni aslında çok basittir, özünde küçücük bir ayrıntı yatar ve her şeyi açıklar. Hiçbir zaman fark edilmese de bir kadının ayakkabılarıyla olan ilişkisi, hayatına girmiş, girmesini istediği ya da girecek olan erkeklerle olan ilişkisiyle birebir aynıdır. Yani özünde kadın ayakkabı ilişkisiyle kadın erkek ilişkisinin hiçbir farkı yoktur.Nasıl mı?

Alışveriş merkezlerine, mağazalara, özel butiklere nereye bakarsan bak ayakkabı deyince çeşit çoktur ama ayağına ve tarzına yakışanını bulmak zordur. Güzel ve tam senlik bir ayakkabı bulduğunda ve ona sahip olduğunda, sana onunla gezerken hissettiğin kadar iyi hissettirebilecek çok az şey vardır. Bu hissi seversin çünkü sana kendini değerli hissettirir. Tıpkı doğru erkek gibi.

Ya da yanlış bir ilişki gibi zaman zaman ayakkabıların da hiç istediğin gibi çıkmaz acı verir. Her adımında o kadar vurur ve can acıtır ki, onları ayağından bir an önce çıkarıp atmak istersin. Ayakkabı ayağındayken bile çıkaracağın anı düşünür, ne kadar rahatlayacağını hayal eder durursun. Her ne yapıyor olursan ol, aklının bir yarısı hep o acı veren ayakkabılarındadır, ilgin dağınık, için sıkıntılıdır. Aklını çok fazla başka şeye veremezsin ve gittikçe daha da kötü hissedersin. Sonunda fırsat bulup onları çıkardığındaysa, o soğuk taşa basma hissinin verdiği rahatlık başka hiçbir şeyde yoktur. Bir anda yüzünü bir gülümseme kaplar, için rahatlar. Beynindeki düşünceler, ayağındaki ağrı hepsi bir anda yok olur. Bir daha asla bu ayakkabıları giymeyeceğim dersin, atarsın gider.
Bazen de tam tersidir, bazı ayakkabılarını o kadar çok seversin ki ayağını sıksalar bile yine de giyersin. Sırf ayakkabına duyduğun sevgi yüzünden, onun sana yaşatacağı acıyı görmezden gelir, çektiğin o acıya bile değermiş gibi hissedersin. Ve o tarz ayakkabılar öyle illet şeylerdir ki çıkarsan da ayağını hala acıtır, hatta izi kalır ve geçmesi zaman alır.

Üstelik bazı zamanlar durum daha da vahimdir. O çok kıymetli ayakkabıların ayağını yara yapana kadar vurur. Sen ise uslanmaz, iflah olmaz şekilde onları çok seviyorsun diye vurduğu yere yara bandı takıp yine giyersin. Bazen yara bandı bile işe yaramaz ayakkabılar ayağını kanatır. Ve işte o noktada artık onlardan kurtulmanın vakti gelmiş ve geçiyordur bile. Üstelik ayakkabınla işin bittiğinde ve çıkarıp attığında dahi yaptığı yara hala ordadır, kolay kolay kapanmaz. Onun üstüne başka ayakkabılar denesen bile yara kapanmadıkça acısı geçmez. Geçmesi zaman alır, hatta bazen izi kalır.
Bu yüzden doğru erkeği aramak gibi doğru ayakkabı için de uzun arayışlara girmen gerekebilir. Önce doğru numarayı bulman gerekir üstelik doğru numarayı bulsan bile doğru ayakkabıyı bulman yine de zor olabilir. Bazen tam ayağıma göre deyip aldığın bir ayakkabı zamanla ayağına bollaşır ve bir an önce senden kurtulmak istiyormuş gibi ayağından çıkıp durur, bazen de ayağın öyle şişer ki ayağına tam olan ayakkabın deli gibi seni sıkmaya başlar, çıkarıp atmak istersin. En kötüsü de bazen zamanında çok severek aldığın ayakkabın eskidikçe, patlar, çatlar, kopar, fire verir, sana eskisi kadar güzel gözükmez, giyilesi kalmaz.
Çeşit çeşit, renk renk, model model olsa da ayakkabılar tıpkı ilişki yaşanacak temel erkek çeşitleri gibi 2 ana kategoriye ayrılırlar; topuklular ve düz modeller.
Topuklu modelleri rahatlığından çok güzelliği için tercih edersin, onunla gezmenin en büyük avantajı sana verdiği kendine güven hissidir. Ama risklidir, çok can acıtabilir, seni düşürebilir ya da topuğu kırılarak seni yarı yolda bırakabilir. Yani sağı solu belli olmaz, güzelliği rahatlık vermez, güvenilmez.

Rahatlık verense düz ayakkabılarındır. Onlarla kendini iyi hissedersin. Senin konforun için çok fazla özellik ve seçenek sunar çünkü onların tek derdi gerçekten senin rahatlığındır. Ayağında topuklu ayakkabı kadar güzel durmayabilir ve sana onların verdiği kendine güven hissini vermeyebilir ama düz ayakkabı o kadar rahattır ki sana huzur verir. O kadar çekici olmasa da onunla daha hızlı yol alırsın ve asla seni yarı yolda bırakmaz.

Bilirsin ki onlar uzun yürüyüşlerinin vazgeçilmezidir.

Yani rengi, dayanıklılığı, numarası, modeli derken tıpkı etrafımızdaki erkekler gibi ayakkabılarda da çeşit çok ama mükemmel ayakkabı yoktur. Her aradığını bir arada bulabilmen neredeyse imkansıza yakındır. Bu yüzden yapman gereken en mantıklı şey ne istediğini belirleyip mükemmeli değil, mükemmele yakını arayıp bulmaktır. Yok gibi gözükse de bir yerlerde elbet mükemmele yakın bir ayakkabı vardır.

Peki hala bulamadın mı? Üzülme, her yeni sezon yeni modeller demektir ve her sezon mükemmele yakın arayışın için yeni bir umuttur. İyi alışverişler!

Cuma, Aralık 24

Gezdim Gördüm Giydim'de bu hafta yazdan kalma bir gün kıyafeti var!

    

Bu aralar İstanbul'un havaları hiç belli olmuyor o yüzden ne giyeceğimizi de bilmiyoruz. Bir gün t-shirt bir gün kazak derken kış geldi. Ama biz hala tam anlamıyla kışın geldiğini anlayamadık. Bu da sıcak günlerin birinde yaptığımız bir çekim. Çok rahat günlük kullanım için uygun. Senenin trendlerinden boyfriend jeanimle, üstüme omuz açmalı bir sweatshirt giydim. Omuz açma olayını çok seviyorum her kıyafetin orasını burasını çekiştirip öyle takılıyorum:) Omuz detayı çok spor bir kıyafete renk katıyor. Biraz esince de üstüme İtalya'dan çok severek aldığım ceketimi giyiyorum. E hava da güzel artık iş çıkışı bir kahve içmeye hazırım..

 

 Pull & Bear 'den aldığım kolyem bir styliste en uygun kolye sanırım askı, elbise ve pantalondan oluşan üçlü:) Ama şimdi kırıldığı için çok mutsuzum. Bir benzerini Koton'da görmüştüm böyle bir şey arıyorsanız, Koton'nun giderek zenginleşen takı koleksiyonuna göz atın derim.

 
Atlet // Topshop, Jean // Diesel, Sweatshirt // Zara, Ayakkabı //  H&M



Salı, Aralık 21

H&M çıkartması!!!

Uzun bir bekleyişten sonra nihayet İstinyePark'ta bünyesine H&M'i kattı. Yurtdışında gördüğümüz H&M'ler kadar büyük ve içerik olarak çok sağlam olmasa da, ihtiyaçları karşılıyor. Zaten zamanla her adım başına bir H&M açılacağından sorun yok -özellikle Sapphire'deki daha büyük olacaktır diye düşünüyorum- Şimdilik İstinyepark' takine en azından basic bir kaç parça almak için gidilebilir. Size öneride bulunmam gerekirse düz beyaz, gri, lacivert t-shirtler 19,95TL, jeanler 49,95TL- 79,95TL arası değişmekte. Jeande SQIN, WIDE ve SLIM modellerini tavsiye edebilirim. Bir de Super SQIN var onu daha çok beğeniyorum. Vücuda oturuyor, aynı zamanda skinny ve streç olması hem gündüz hem gece için rahat bir kullanım sağlıyor. Ayrıca her hafta yeni ürün gelmekte ve stok bulunmadığından gördüğünüz şeyi bir daha bulma olasılığınız düşük. Gördüğünüz ürünleri hemen alın. Bu hafta indirime girecek olan H&M'e hoşgeldin ziyareti yapmanızda fayda var. 
Alışverişiniz umarım 'gerçekten' kolay gelir:)


Konuşulanların aksine öyle çoook uzun bir kuyruk yoktu. Gayet rahat bir şekilde alışveriş yapıp çıktım. Ama dediğim gibi indirim zamanı bu görüntüler pek mümkün olmayabilir.




  

Sezon rengi taba, organic materyalden yapılma palto, yine bu sezon çok gördüğümüz dantelle birleşmiş. Çevreci olan paltoları daha çok seviyoruz :) Şık bir akşam yemeği için doğru tercih.

                         
 Bu görüntüyü de sevdim. Bol bir hırka, altına skinny bir jean, spor ayakkabılar, large boy bir çanta, dökümlü bir atkı. Hem rahat, hem şık, her ortama uygun. Akşam çıkmayı düşünüyorsanız altına topuklu ayakkabıyla hemen görüntüyü değiştirebilirsiniz. Ayrıca boynumuzu hiçbir zaman boş bırakmıyoruz bu sizin daha havalı görünmenizi sağlayacak.


 
Beğendiğim bir kaç şey: Bir ceketsever olarak sezonun trendlerinden çift renk blazer. Dore ceketle yılbaşında da spor bir şıklık yakalamanız mümkün.Kollarını kıvırınca astarın çizgili olmasıda tam detayseverlere göre. 80s renkli çanta şeker gibi pazar gezmesinde eşofman ve sweatshirtünüzle uyum sağlayacaktır.

Pazartesi, Aralık 20

Bu hafta Gezdim Gördüm Yedim'de Limonata'ydık!!!

Bu hafta Gezdim Gördüm Yedim'de Nişantaşı City's deki Çapa Marka'nın yeni mekanı Limonata'daydık. Mükemmel görünen tatlılar, Bilal Ustanın güzel yemekleri ve her zaman olduğu gibi Çapa Marka'nın yarattığı atmosfer.  
Gitme sebeplerinizi daha da artırayım mı? :)

                             Macaron delileri olarak kendimizi adeta Alice in Wonderland şeklinde kaybettik.



Ortam nasıl, giderken ne giymeliyim derseniz; ister jeaniniz ve ugglarınızla rahat deri koltuklarda yayılın, isterseniz club öncesi bir drinke uğrayın. Her tarz için uygun rahat bir ortam.
Çapamarka'nın lezzet ustası Bilal Ateş' le tatlıları bizzat test ettik onayladık.. Afiyet olsun!!

Perşembe, Aralık 16

Fala İnanma, Falsız Kalma!


Öyle ya da böyle hepimiz psikoloğa gideriz, kimimiz bu işin ehli bir uzmanın karşısına geçer sorunlarımızı çözmeye çalışır, kimimizse psikolog niyetine bir falcının karşısına oturur duymak istediklerimizi söylemesini ümit ederek hevesle bizim için yarattığı kaderi dinleriz. Dertler ya da beklentiler büyükse 'çok iyi bir falcı biliyorum' referanslarını toplar, paramızı yatırır, moralimizi düzeltiriz, beklentiler fazla değilse de günlük astroloji falı niyetine 'hadi kapattım bir bak bari' modunda uzman arkadaştan ya da aile büyüğünden güzel şeyler duymayı bekleriz. Evet falcılar da bir nevi psikologlarımızdır ve bir falın beklentisi bizi belirli bir süre iyi hissettirmeye ve beklentiler içine sokmaya yeter de artar bile…

Bu iş fal kapama sanatıyla başlar; falımızın doğru çıkması için fincanı kapadıktan sonra saat yönünde dairesel hareketlerle karıştırmalı, ikinci etapta da kendimize doğru çevirmeliyiz aksi takdirde fal fallıktan çıkar karşımızdakinin bakası kaçar. Üstelik bir de soğurken üstüne yüzük bıraktık mı yaşadık, falda kesin ‘evlilik’!

Üstelik ‘kahve falı bakabilme yeteneği’ dediğin şey bir kadının DNA’sında mutlaka olmalıdır. 18-25 yaş aralığında ortaya çıkmalı, 35 yaşlarında uzmanlık seviyesine ulaşılmalıdır. ‘Ben bakamıyorum ki!’, ‘ Ben orda sırf telve görüyorum’ cümleleri hemcinslerinin kişiye kınayan bakışlar atması hatta küçümsemesi için paha biçilmez kalıplardır. Bu nedenle altın kural şudur ki; gruptaki en zayıf halka olmamak için fal bakamıyorsanız bile, fal bakabiliyormuş gibi yapın, korkmayın uydurun her şey uydurmakla başlar…

Gelelim telvenin büyüsüne… Hangimiz fincanda çıkan harflerle hayatımızda olan ya da olmasını istediğimiz kişileri bağdaştırmaya çalışmamışızdır ki, hatta isim-harf eşleşmesi yakalayamazsak soyadında harfi bulmaya çalışır, o da olmazsa ‘Emin misin E mi? Yan dönmüş M olmasın?’ zorlamasında bile bulunuruz. Olacak olaylara öyle bir kesin gözüyle bakarız ki 3 vakte kadar lafını duyar duymaz karşımızdakinden '3 hafta mı 3 ay mı?' diye kesin bir tarih ister 3 günde karar kılar tam 72 saatimizi heyecan içinde geçiririz. Peki fallarda çıkan o uzun uzun yollar bizi nerelere götürmemiştir ki, gönlümüzde Jamaika varsa 'Kesin Jamaika’ya gidiyorum' bile dedirtir bize.

Biraz da hayvanat bahçesi kıvamındadır kahve fallarımız; kısmetli balıklardan, muratlı develere, hayırlı atlardan, düşman yılanlara ve bolca haber getiren kuşlara kadar hepsinin falımıza uğramışlığı vardır mutlaka! Üstelik fal dediğin şey karmaşık bir bilimdir, tarot kartlarından destek aldığı olur, hatta astrolojiden bile yararlanır. 'Bak bu uzun boylu kesin boğa, olmadı koç burcu' cümleleri gayet olağandır. Üstelik üç kademelidir; fincanda istediklerimiz çıkmadıysa alternatifi tabak vardır, tabakta çıkmazsa ters çevrilip dilek tutma usulüyle illa ki umut verici şeyler itinayla yaratılır. Beklenen şeylerin çıkmadığı fala inanılmaz, tam da beklediğimiz şeyleri duyduğumuz fal ise bizim için kutsaldır. Yani sözün özü fal bizler için mutluluktur, umuttur, beklentidir, deşarj olma sanatıdır.

Ve bu kadar ballandıra ballandıra anlattıktan sonra şimdi şöyle kallavi bir Türk kahvesi içip fal kapatma zamanıdır. Aman içiniz hiç kararmasın, yüreğiniz hoplamasın, alacağınız haberler çok kısmetli, yollarınız uzun uzun, balıklarınız bol olsun... Yani neyse halin çıksın falin!

Yılbaşı hediyelerle geliyorr!!!

 2010'un sonuna geldiğimiz şu günlerde Styleboom, Fashion Kido ve fotoğrafçımız Tolga Günay'la  süper bir çekim yaptık. Çoğu kişiden 2010'un pek de iyi geçmediğini duydum. Bu yüzden 2011'e bomba gibi bir başlangıç yapmak için sizeeee çokkk güzel hediyelerimiz var. Twist ve Fabrika'dan hediye çekleri için  Styleboom ve Fashion Kido 'nun sayfasını tıklıyosunuz, NuoVecc'den sürpriz hediyeler için hemen facebook sayfamı like yapıyorsunuz bu kadar basit:) Bu  hediye kısmıydı şimdi esas yılbaşında hepimizin sorunu olan konuya gelelim. Beğendiğimiz çocuk nereye gidecek, ne giyeceğiz, hem güzel görünüp hem sexy olup hem de çok kasmamış gibi nasıl yapacağız? İşte sorularınızın cevabı burda.

 
 Şık bir yılbaşı yemeği ve ardından classy bir davet için aradığınız elbiseler, birbirinden güzel markaları bünyesinde barındıran  Vakkorama 'da. İster benim çok beğendiğim bu desenli Tibi elbiseyi giyin.
Hee yok ben yılbaşı ruhumu içimde kırmızıyla hissedeceğim derseniz kan kırmızısı elbiseyi veya ben kahvemi sade severim diyenler siyah omuz detaylı elbiseyi tercih edebilirler.

 
Sıraselviler Inn Pera otelde bulunan Cajun Cafe'de yaptığımız çekimde Twist kıyafetlerimizle clubberlarımıza bir kaç öneride bulunduk. Bir ceketsever olarak Twist'in smokin ceketine bayıldım.
 Bu arada Cajun Cafe'nin macaronları ina-nıl-maz!!! Beyaz atletine şıklık katmak isteyenler omuz aksesuarı için Life in Mono'ya göz atabilirler.



 
2011 hepimize çokkk güzel ve uğurlu gelsin.
Mutlu yıllarrrr!!!

Pazartesi, Aralık 13

Gezdim Gördüm Giydim'de bu hafta!

                             
Ofisimizde yaptığımız çekimde Ceroylayızzzz ve bence harikayız. Ceren'le yaptığımız herşey -fotoğrafta görüldüğü üzere- çok eğlenceli, güzel ve enerjik oluyor. Bana gerek işte gerekse blog çalışmalarımda her türlü yardımını ve desteğini eksik etmeyen Ceren'e çookkkk teşekkür ediyorum. Yeni süprizlerimizle yakında başka bir çekimde bizi bir arada görebilirsiniz. 
Takipte kalın!                    



 
Deri ceket // H&M/ Rome, Koton Elbise// MNG, Deri Bot// Milan, Çanta// Steve Madden /LasVegas, Kolye// H&M Milan, Çizgili çorap// Penti

   


Perşembe, Aralık 9

Asla yapmaman gereken STİL hatasında 1 numara!

Asla SAHTE markalı bir ürünle gezme!

Bugün size stil hatalarında ilk sıraya oturan, bir çok kişininde düştüğü bir yanlışı yazmak istiyorum. Hiç bir zaman sahte, yeni tabirimizle çakma şeyler giymeyin, giydirmeyin. Bu sizin güzel yaptığınız herşeyi bir anda siler, götürür. Hem zaten neden sahte bir şey giymek isteyesiniz ki bu sizi ucuz şıklıktan daha ileriye götürmez. Zaten sahte aldığınız bir ürün fiyatı düşük olduğundan hem kullanılan malzemesi kalitesiz, hem en önemli şey olan dikişlerinde bozukluk ve aksesuarlarında renk atmaları gibi bir sürü şeye neden olur. Bu yüzden sahte giyeceğinize hiç giymeyin daha iyi. Pahalı markalardan illa ki giyeceğim diye tutturuyorsanız, aynı tarza sahip uygun fiyatlı ürünleri tercih edin. Benzer görünümü yakalamak için blogumu takipte kalın tüyoları benden alın!

Çarşamba, Aralık 8

Marc Jacobs'dan Kapsül Koleksiyon!

 


Marc Jacobs ilkbahar- yaz /2011 sezonu için 20 parçadan oluşan bir kapsül koleksiyon çalıştı. Her zaman ki gibi Marc yine içimizi ısıtan renkli renkli, çiçekli, bol desenli elbiseler tasarladı. Marc Jacobs ürünlerini Beymen ve Harvey Nichols larda bulabilirsiniz.    



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...